Günümüz dünyasında insanın doğadan uzaklaşması sadece fiziksel bir ayrılık değil; aynı zamanda ruhsal, düşünsel ve sezgisel bir kopuşu da beraberinde getiriyor. Çetin Çetintaş, yeni kitabı “Doğadan Destek Almanın Gizemli Sanatı” ile bu kopuşa dikkat çekiyor ve okuyucuyu, doğanın kadim bilgeliğiyle yeniden bağ kurmaya davet ediyor.
Kioo Retreat Center’da düzenlenen basın lansmanıyla tanıtılan kitap, Çetintaş’ın “Elementler Serisi” içinde yer alan 11. eseri olma özelliğini taşıyor. Yazar, kitabın önceki çalışmalarından tamamen bağımsız olarak okunabileceğini de özellikle vurguluyor.
Arketiplerle Doğanın Gizemli Lisanı
“Etrafında bir Dünya dolusu dost varken, yaşam yolunu tek başına yürümeye gerek var mı?” diyen Çetintaş’a göre insan, zihninin iç dünyasında ne yaşıyorsa, dış dünyada da benzer deneyimlerle karşılaşıyor. Bu durum, doğayla olan ilişkimizi yalnızca çevresel değil, aynı zamanda psikolojik ve ruhsal bir yansıma haline getiriyor. Kitap, bu yansımanın dilini çözmek için arketiplerden yararlanıyor.
Yazar, doğadaki hayvanlar ve elementler gibi sembollerin, insanın içsel süreçleriyle doğrudan ilişkili olduğunu söylüyor. Doğada gördüğümüz her şeyin bize bir yönümüzü yansıttığını ve bu yansımanın bize yaşam yolculuğumuzda rehberlik ettiğini savunuyor. “Doğa bizimle konuşuyor; hem de arketipler aracılığıyla, kadim bir alfabe gibi” diyen Çetintaş, bu sembolleri anlamanın yaşamla olan bağımızı kuvvetlendireceğini belirtiyor.
Hayat Seçimlerimiz Davranışlarımızda Saklı
Çetintaş’ın bu çalışmasında öne çıkan kavramlardan biri de doğaya ve özellikle hayvanlara karşı tutumlarımızın, aslında kendi iç dünyamıza yönelik tutumlarımızın birer yansıması olması. “Bir köpeğe nasıl davrandığımız, aile bağlarımızı nasıl kurduğumuzu gösterir. Hayvana zarar veren insan, birlikte yaşama kültürünü de zedeler” diyen yazar, doğaya yönelik her davranışın insanın yaşam biçimini belirlediğine inanıyor.
Bu yaklaşım, arketipsel düşüncenin sadece teorik değil, oldukça pratik bir yönü olduğunu da gösteriyor. Kitapta yer verilen her arketip, bir içsel durumu temsil ediyor ve okuyucuyu kendini tanımaya teşvik ediyor.
Daha Derin, Daha Karmaşık Arketipler
Çetin Çetintaş’ın bu kitabında 39 yeni arketip yer alıyor. Önceki kitabı Hayvanlardan Destek Almanın Gizemli Sanatı’nda 44 arketip bulunan yazar, bu defa daha derin ve çok katmanlı konulara odaklanıyor. Enerji alanı, manipülasyon, içsel dönüşüm gibi temalar, kitapta öne çıkan yeni arketipler arasında yer alıyor.
İlk kitap daha çok yaşamda karar alma, yön bulma gibi belirgin süreçlere odaklanırken, bu yeni kitapta duygusal ve zihinsel alanlardaki karmaşık yapılar da işleniyor. Bu yönüyle “Doğadan Destek Almanın Gizemli Sanatı”, hem önceki okurlar hem de ilk kez Çetintaş’la tanışacak olanlar için zengin ve katmanlı bir okuma deneyimi sunuyor.
“Doğadan Bağımsız Değiliz”
Yoganın temel öğretilerinden biri olan “birlik bilinci”ne vurgu yapan Çetintaş, doğanın dışımızda bir şey değil, bizimle bir bütün olduğunu hatırlatıyor. Şehirde yaşamanın da doğayla ilişkili bir deneyim olduğunu savunan yazar, bu kitabın özellikle doğadan uzaklaşmış bireyler için bir aynalama işlevi gördüğünü ifade ediyor:
“İnsan, doğadaki canlılardan uzaklaştıkça kendinden de uzaklaşıyor. Amacım, bu kitapla doğaya yönelik farkındalığı artırmak değil sadece; insanın kendine olan farkındalığını da güçlendirmek. Çetintaş, tüm kitaplarını bir “Elementler Serisi” içinde değerlendiriyor. Serinin geleceğiyle ilgili de ipuçları veren yazar, ilerleyen yıllarda bu seriye yeni bir kitapla devam etmeyi planladığını duyurdu.