Bu yıl 9. kez düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin basın toplantısı, İstanbul’da yapıldı. “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla gerçekleştirilecek festivalde lezzet tutkunlarını bekleyen etkinlikler paylaşıldı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in ev sahipliğinde düzenlenen lansmana; Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, odalar ve festivalin gerçekleşmesinde yoğun çaba harcayan festival komitesi de katıldı. 10-11 ve 12 Ekim tarihlerinde Adana Merkez Park’ta düzenlenecek olan 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı, İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger: “Adana’mız yalnızca lezzetlerin değil, kültürün, sanatın ve kardeşliğin buluşmasına da ev sahipliği yapacaktır. Bu yılki temamız “Kuşaktan Kuşağa”. Çünkü lezzet yalnız damakta kalan bir tat değil; bellektir, hatıradır, ortak dildir. Annelerimizin yoğurduğu hamur, ustalarımızın işlediği kebap, ninelerimizin pişirdiği tatlı ve çocuklarımızın paylaştığı sevinç aynı sofrada buluşur. Her lokmada toprağın bereketi, emeğin hakkı ve geçmişten geleceğe uzanan bağ vardır. Adana mutfağı bu yüzden bir kültür aktarımıdır; tarifi kadar hikâyesi, tekniği kadar hatırası kuşaktan kuşağa devredilir” dedi.
Kuşaktan Kuşağa Uzanan Bir Miras
Adana’nın güçlü gastronomi mirasını merkezine alan Uluslararası Adana Lezzet Festivali, bu yıl “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla; yemek, sanat, kültür, mekân, tarım ve gıda ekseninde, geçmişten bugüne aktarılan zenginliği sahneye taşıyor.
Binlerce yıllık birikimiyle sofralara yansıyan Adana mutfağı, sadece lezzet değil; bir yaşam kültürünü, emeği, toprağı ve belleği temsil ediyor. Bu yılki tema; geçmişin izlerini bugünün yaratıcılığıyla buluşturarak, yöresel lezzetlerin, geleneksel üretim modellerinin, yerel sanatın ve kentsel kültürün nasıl korunduğunu ve dönüştüğünü tartışmaya açıyor.
Festival; nesiller boyunca aktarılan tariflerden sokak lezzetlerine, el emeğiyle şekillenen mekânlardan gastronomi sanatına kadar her bir ögeyi bir bütün olarak ele alıyor. Gıda güvenliği, tarım politikaları, gastronomik miras ve çağdaş yorumlar panellerde ele alınırken; festival alanı bir fikir ve lezzet buluşmasına dönüşüyor. Bu yıl Adana, sadece yemeklerin değil; kişilerin hikâyelerinin, emeğin ve kültürün kuşaktan kuşağa nasıl yaşatıldığını anlatıyor.
Festival İçerik Sorumlusu Gökmen Sözen, Merkez Park ana sahnesinde ziyaretçileri bekleyen etkinliklere dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Sözen’in ardından yaptığı konuşmada sadece gastronomi açısından değil, Adana’nın üretim gücüne de dikkat çekti. Kıvanç’a ek olarak, Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, Adana’ya ve festivale gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının, Adana mutfağının yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de ilgi gördüğünün bir kanıtı olduğunu belirtti. Ardından söz alan Seyhan İlçesi Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan, Adana’nın sadece coğrafi konumuyla değil, bereketli toprakları ve kadim tarihiyle de adeta bir hazine değerinde olduğunu dile getirerek sözü Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer’e devretti. Güngör Geçer konuşmasına, davetlileri selamladıktan sonra, Adana’nın 300 gün güneş alan iklimi, denizi, ovası, dağları ve nehirleriyle dünyanın en güzel coğrafyalarından biri olduğunu ifade ederek başladı. Festivalin, damaklarda iz bırakan marka lezzetleriyle dikkat çektiğini söyleyen Geçer, bu lezzetlerin sırrının ise malzemelerin üretildiği eşsiz Çukurova bölgesinin taze ve doğal ürünlerinde yattığını sözlerine ekledi.
Hedef: 1 Milyonun Üzerinde Ziyaretçi Ağırlamak
Geçtiğimiz yıl düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 800 bini aşkın misafiri ağırlamıştı. Festival süresince yaklaşık 3,7 milyar TL’lik ekonomik hareketlilik yaşandı. 76 standa ek olarak, 48 kadın kooperatifine de yer ayrıldı. Böylece emeğin ve kadın üreticinin değeri de festival sahnesinde görünür kılındı.
Yetkililer, üç gün boyunca 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi Adana’nın bereketli sofrasında buluşturmayı hedefliyoruz, festivalimizi sadece bir gastronomi etkinliği değil, kültürden ekonomiye uzanan güçlü bir şölen hâline getirmek istediklerini vurguladılar.
