Magnasand Genel Müdürü Emre GÖKMEN:
“Doğanın Gücünü Giyilebilir Sağlık Teknolojisine Dönüştürüyoruz”
Sağlık ve konfor alanında yenilikçi çözümler geliştirme hedefiyle 2019 yılında 5 milyon dolar yatırım sermayesi ile kurulan Magnasand, kurulduğu günden bu yana tüm yıla yayılan Ar-Ge çalışmalarıyla yenilikçi çözümler geliştirme hedefiyle çalışıyor. Magnasand, doğal kaynaklardan elde edilen manyetik siyah kumu, modern üretim teknolojileriyle bir araya getirerek doğanın iyileştirici gücünü giyilebilir hale getiriyor. Bilimsel temeller üzerine inşa edilen bu yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çeken marka, içeriğinde yer alan magnetit ve zengin mineraller sayesinde vücudun manyetik dengesini desteklemeyi amaçlıyor.
Magnasand’ın kurucu ortaklarından sanatçı Hülya Avşar markanın insan odaklı yaklaşımını şu sözlerle ifade etti: “Ben her zaman bedenin, zihnin ve ruhun bir bütün olduğuna inandım. Spor hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Magnasand olarak da bu anlayışla örtüşen, sadece bir kesime değil herkese hitap eden bir yapıyla hareket ediyoruz. Yaş fark etmeksizin herkesin kendi evinde bu doğal terapiden faydalanabilmesini istiyoruz.”
Doğal kaynakların iyileştirici potansiyelini bilimsel temellerle birleştirme vizyonuyla “doğanın gücünü kuşan” mottosuyla yola çıkan Magnasand’in Genel Müdürü Emre GÖKMEN, markanın doğuş hikayesini şöyle aktarıyor; “Binlerce yıllık geçmişe sahip manyetik siyah kumun mineral zenginliği, bizim için yalnızca bir ilham kaynağı değil; aynı zamanda bilimsel bir keşfin başlangıcı oldu. Magnasand olarak bu doğal mucizeyi modern üretim teknolojileriyle birleştirerek, herkesin günlük yaşamında kolayca faydalanabileceği medikal destek ürünleri geliştirdik.”
Markanın vizyonuna dair değerlendirmelerde bulunan Magnasand Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çetmen “Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bu ürünler, Ar-Ge ve mühendislik ekiplerimizin yoğun emeğiyle hayata geçirildi. Her buluş ihtiyaçtan doğar. Vücudumuzda oluşan travmatik veya başka sebeplerle oluşmuş ağrılarımın tamamından Magnasand sayesinde kurtuldum” diyerek ürünlerin arkasındaki mühendislik gücüne dikkat çekti.